Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
(birine) eşlik etmek
"(birine) eşlik etmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
(birine) eşlik etmek
accompany (one)
f.
2
Genel
(birine) eşlik etmek
drag
f.
Phrasals
3
Öbek Fiiller
(birine) eşlik etmek
come with (someone)
f.
"(birine) eşlik etmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 57 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
birine eşlik etmek
accompany someone
f.
2
Genel
birine eşlik etmek
escort someone
f.
3
Genel
birine evine kadar eşlik etmek
see someone home
f.
4
Genel
birine evine kadar eşlik etmek
accompany someone home
f.
5
Genel
(birine) bir müzik enstrümanıyla eşlik etmek
accompany (one)
f.
6
Genel
birine eşlik etmek
company
f.
7
Genel
birine eşlik etmek
bear company
f.
Phrasals
8
Öbek Fiiller
birine aşağıya kadar eşlik etmek
see someone down to something
f.
9
Öbek Fiiller
birine dışarıya kadar eşlik etmek
walk someone out
f.
10
Öbek Fiiller
birine bir yere kadar eşlik etmek
see someone in
f.
11
Öbek Fiiller
birine (bir yerden çıkarken) eşlik etmek
usher someone or something out of some place
f.
12
Öbek Fiiller
birine bir yere kadar eşlik etmek
see someone into something
f.
13
Öbek Fiiller
birine (bir yerden çıkarken) eşlik etmek
usher someone or something out
f.
14
Öbek Fiiller
birine bir yere kadar eşlik etmek
usher someone into some place
f.
15
Öbek Fiiller
birine bir yere kadar eşlik etmek
usher someone or something in
f.
16
Öbek Fiiller
birine bir yere kadar eşlik etmek
carry someone somewhere
f.
17
Öbek Fiiller
(bir müzik aletiyle) birine eşlik etmek
play along with someone
f.
18
Öbek Fiiller
(birine bir yerden) çıkarken eşlik etmek
escort (one) from (something)
f.
19
Öbek Fiiller
(birine) çıkışa kadar eşlik etmek
escort (one) from (something)
f.
20
Öbek Fiiller
birine/bir şeye bir yerden çıkarken eşlik etmek
escort someone or something from something
f.
21
Öbek Fiiller
birine/bir şeye çıkışa kadar eşlik etmek
escort someone or something from something
f.
22
Öbek Fiiller
(birine bir şeye/yere) kadar eşlik etmek
show (one) to (something or some place)
f.
23
Öbek Fiiller
(birine bir şeyde/yerde) eşlik etmek
take (one) through (something or some place)
f.
24
Öbek Fiiller
birine (bir şeyde) eşlik etmek
take someone through (something)
f.
25
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bir şeyde eşlik etmek
take (someone or something) for
f.
26
Öbek Fiiller
birine bir şeyde eşlik etmek
take someone for something
f.
27
Öbek Fiiller
birine yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) kadar eşlik etmek
take up to (someone, something, or some place)
f.
28
Öbek Fiiller
(birine bir müzik aletiyle/enstrümanla) eşlik etmek
accompany (one) with (some instrument)
f.
29
Öbek Fiiller
(birine bir yerden bir yere) geçerken eşlik etmek
see (one) across (something or some place)
f.
30
Öbek Fiiller
birine tehlikeli bir yerden geçerken eşlik etmek
see someone across something
f.
31
Öbek Fiiller
birine bir şeyle eşlik etmek
accompany someone with something
f.
32
Öbek Fiiller
birine bir müzik enstrümanıyla eşlik etmek
accompany someone with something
f.
33
Öbek Fiiller
birine/bir şeye bir şeye kadar eşlik etmek
escort someone or something to something
f.
34
Öbek Fiiller
(birine bir şeye) kadar eşlik etmek
escort (one) to (something)
f.
35
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) eşlik etmek
go along with (someone or something)
f.
36
Öbek Fiiller
birine birinden/bir şeyden uzağa doğru eşlik etmek
guide someone away from someone or something
f.
37
Öbek Fiiller
birine/bir şeye (bir şey/yer) boyunca eşlik etmek
guide someone or something across (something)
f.
38
Öbek Fiiller
birine/bir şeye (bir şeyden) geçene kadar eşlik etmek/yol göstermek
guide someone or something across (something)
f.
39
Öbek Fiiller
birine/bir şeye (bir şeyden) karşıya kadar eşlik etmek
guide someone or something across (something)
f.
40
Öbek Fiiller
birine/bir şeye (bir şeyin) karşısına kadar eşlik etmek
guide someone or something across (something)
f.
41
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) (bir şeyden) geçene kadar eşlik etmek/yol göstermek
guide (someone or something) across
f.
42
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) (bir şeyden) karşıya kadar eşlik etmek
guide (someone or something) across
f.
43
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) (bir şeyin) karşısına kadar eşlik etmek
guide (someone or something) across
f.
44
Öbek Fiiller
(birine bir şeye/bir yere) dönerken eşlik etmek
see (one) back (to something or some place)
f.
45
Öbek Fiiller
(birine bir yere) kadar eşlik/refakat etmek
see (one) to (some place)
f.
46
Öbek Fiiller
(birine bir şeye) kadar eşlik/refakat etmek
see (one) to (something)
f.
47
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şeyden/bir yerden) dışarı eşlik etmek
usher (someone or something) from (something or some place)
f.
48
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şeyden/bir yerden) içeri eşlik etmek
usher (someone or something) into (something or some place)
f.
49
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şeyden/bir yerden) dışarı eşlik etmek
usher (someone or something) out of (something or some place)
f.
50
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şeye/bir yere) doğru eşlik etmek
usher (someone or something) to (something or some place)
f.
51
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) kadar eşlik etmek
walk over to (someone or something)
f.
Idioms
52
Deyim
birine kapıya kadar eşlik etmek
see someone to the door
f.
53
Deyim
birine kapıya kadar eşlik etmek
show someone to the door
f.
54
Deyim
birine eşlik etmek
keep someone company
f.
55
Deyim
(birine bir yere) kadar eşlik etmek
carry (one) (somewhere)
f.
56
Deyim
(birine bir yerin) içerisine kadar eşlik etmek
show (one) into (some place)
f.
Law
57
Hukuk
şahitlik için (birine) mahkemede eşlik etmek
sue
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (birine) eşlik etmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy